۱۳۹۲ خرداد ۱۲, یکشنبه

ریشه دعوای تاکسیم و پارک گزی در کجاست ؟تایماز اورمولو

امروز دوم ماه ژوئن (هازیران) 2013پنج روز است که میان معترضین به طرح دولت ترکیه برای تخریب پارک گزی در میدان مشهور تاکسیم در استانبول و پلیس ترکیه زدوخورد خونین و خشونت آمیزدر جریان است . اما کمتر کسی است که ریشه این درگیری را در تاریخ بداند.رجب تائیب اردوغان نخست وزیر مقتدر و رهبر حزب سنی آ ک پ چرا تا بدین درجه بر این طرح پای فشاری می کند ؟ و چرا مخالفین موضوع قطع چند درخت را تا بدین حد جدی گرفته اند؟

شاید بسیاری موضوع را به رقابت های حزبی و مخالفت اپوزوسیون با اقتدار ربط دهند که البته صحیح می باشد . ولی ریشه این نزاع به تاریخ برمی گردد. شاید بشود گفت این یک نزاع بین ترکیه نوین و سکولار و ترکیه عصر عثمانی به عنوان خلیفه سنی اسلام در جهان باشد.
در سال 1909شریعت خواهان در استانبول قیامی بر پا کردند که مرکز آن در سربازخانه توپچو باشی یا همان پارک گزی فعلی در میدان تاکسیم ترکیه بود.این قیام خونین که به فرجامی نرسید منتج به تخریب توپچو کیشلاسی و احداث پارک مزبور و میدان تاکسیم با مجسمه های مشهورش به مثابه ترکیه نوین شد. گویا امروز جریان اسلام گرای سنی با محوریت آ ک پ و شخص رجب تائیب اردوغان خواهان نابودی این پارک و ایجاد مجتمعی جایگزین برای محو خاطره پیروزی متجددین بر شریعت مداران می باشد.
شاید با توجه به این مقدمه تاریخی اکنون بتوانیم دلیل پافشاری اردوغان علی رغم حجم وسیع اعتراضات در استانبول و شهرهای بزرگ و کوچک ترکیه را بفهمیم .  خشونت و شدت عمل پلیس که در مقابل تروریست های پ ک ک مماشات و مساحمه نشان می دهد به چه دلیل در مقابل تظاهر کنندگان تاکسیم به این شدت است ؟شاید دلیل این وقایع در تاریخ باشد ! نظر شما چیست ؟





۱ نظر:

  1. Bir Türk olarak halkımı destekliyorum ve Tayyip gibi alçak birilerine sesleniyorum: Atatürk-e hakaret edipte bundan kurtulacağınızı hayal bile edemezsiniz. Atatürk türk halkının atasıdır ve onun evlatları hala ayakta. Atam ayyaştırsa ozaman bende ayyaşım. Milletime hakaret edipte bundan kendinizi kurtaracağınızımı sanıyorsunuz? Atamın türk gençliğine hatabesini unutmuş gibi görünüyorsunuz ama biz unutmadık.

    "Ey Türk Gençliği!

    Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

    Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

    Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

    Mustafa Kemal Atatürk
    20 Ekim 1927"

    پاسخحذف